Teröristlerin hedefi bize “toplu” olarak zarar vererek bizi toplum olarak bir kargaşaya sürüklemekse, bizim de her geçen gün yeni bir “toplu” katliama imza atan bu acımasız ve vicdansızların karşısında toplum olarak “toplu” bir duruş sergilememiz icap ediyor. Böyle bir dönemde bundan başka yapabileceğimiz bir şey de yok zaten, gerisi kuru gürültü yapıp teröristler bile bizi ayırmadan öldürürken kendi içimizde ayrışıp bölüşmekten başka bir işe yaramıyor. Bizi aşan kısmı içinse yalnızca devletimiz ve milletimiz için dua etmek kalıyor. Evimin yalnızca bir boğaz ötesinde -odalarımın kapılarını titretecek kadar güçlü bombalarla- gerçekleştirilen saldırılar devam ederken düşüncelerim böyle; bir gün o bombanın ya da kurşunun hedefi olana kadar yahut çok daha güvenli ve huzurlu bir Türkiye’ye kavuşuncaya kadar da kötülüğe inat iyilikle yaşamaya devam edecegim…
İstanbul Tasarım Merkezi’nde gerçekleştireceğim yeni Temel Fotoğraf Atölyesi’nde bu defa yaza özel hızlandırılmış bir program uygulayacağım.
Sultanahmet’te tarihi ve etkileyici bir mekanda düzenlenecek olan atölyede eğitimin sonunda uygulama gezisi ve fotoğraf değerlendirmesi de yapacağız.
Katılmak isteyenlere hafta içi (cuma) ve hafta sonu (cumartesi) olmak üzere 2 farklı grup seçeneği sunulacak olan 4 haftalık bu atölye 5 Ağustos 2016, Cuma günü başlayacak.
Detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
İstanbul Fikir Araştırmaları Merkezi, İSFAM’da düzenleyeceğim Temel Photoshop ve Afiş Tasarımı Eğitimi’ne tasarım ile ilgilenen herkesi bekliyorum.
İSFAM’ın huzurlu ve sakin ofisi Levent Villa’da gerçekleşecek olan eğitimde temel düzeyde Photoshop eğitiminin yanı sıra afiş tasarımına da giriş yapıp bu işin püf noktalarını konuşacağız hatta birkaç uygulamalı afiş çalışmamız da olacak.
13 Temmuz’da başlayıp Çarşamba günleri 16.00 – 18.00 arası gerçekleşecek olan 7 haftalık eğitime katılım için son kayıt tarihi 8 Temmuz 2016, Cuma.
Detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
İstanbul Tasarım Merkezi’nde gerçekleştireceğim Temel Fotoğraf Atölyesi’ne fotoğraf ile ilgilenen herkesi bekliyorum.
Sultanahmet’te tarihi ve etkileyici bir mekanda düzenlenecek olan atölyede Temel Fotoğraf Eğitimi’nin yanı sıra uygulama gezisi ve Temel Photoshop Eğitimi de olacak.
Toplamda 20 saat sürecek olan 9 haftalık bu atölyeye katılım için son kayıt tarihi 28 Eylül 2015, Pazartesi
Detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
Üniversiteye başladığım günden itibaren İstanbul’da olmanın tüm avantajlarını yaşayabilmek adına bana bir şeyler katabilecek her tür organizasyona katılmaya çalışıyorum. Bu kapsamda katıldığım organizasyonların bir kısmı da elbette sergiler. Lakin sergilerde de yalnızca sanatsal kaygıların ya da görsel bir şölenin ötesinde farklı bir şeyler görmek isterim. Bu yüzden de Balat’taki sümüklü çocukların fotoğraflarından oluşan bir sergi ya da bir teyzenin natürmort çalışmalarından oluşan bir resim sergisi pek ilgimi çekmez. Bu yüzden bu zamana kadar bana en ilginç gelen iki sergi Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki Anish Kapoor’un taş eserlerinden oluşan sergi ile İstanbul Modern’de düzenlenen Gunther von Hagens’ın “Body Worlds” sergisi idi.
Dün ÇİB (Çok İstiyorum Bursu) ekibiyle katıldığım; 1988’de Almanya’da felsefe doktoru olan Prof. Dr. Andreas Heinecke tarafından oluşturulup hayata geçirilen ve 2013 Aralık’tan beri İstanbul’da olan ancak benim yeni fark ettiğim “Karanlıkta Diyalog” ise şu ana kadar katılığım sergilerin tümünü açık ara farkla geride bıraktı.
Bu yazı can dostum güzel insan Mahmut Karagöz tarafından bir haftalık bahar tatilimizdeki Ankara ve Antalya seyahatimizden sonra 29 Nisan 2014 tarihinde kaleme alınmıştır. Ben de kendi blogumda paylaşmak istedim.
———————–
“Ankara’nın en güzel yanı”
..diye başladı Kadir Amca. “İstanbul’a dönmek” diye de bitirdi.
Ne insanların bana yazmaya, ne de yazdıklarımı okumaya zerre imanları kalmadığı o vakitte yola çıkma kararımız kesişmişti. Ha otostopla çıkmıştık bu yola, ha yol arkadaşımın evine valiz atmıştık. İkisi de birdi. Saat 11.00 civarı çıktığımız bu yolculuk hayalimdeki Hamza bin Muttalip gibiydi. Yüzü Anthony Quinn, ruhu bambaşkaydı. Ankara ve özellikle Talha’nın olağandışı ailesi, beklentilerimin saf dışındaydılar resmen. Her zaman olduğu gibi senaryolar çok farklı şekillenmişti. Hala insanlara dair (derin) gözlem yeteneğimi kullanabildiğimi ve cümle meselede yanılmadığımı birçok defalar anladım bu yolculukta ama sorsanız, onlara dair yalan gözlemleri anlatırım sizlere.
Şu ana kadar düzenlediğim en büyük organizasyonu kendi blogumda da paylaşmalıyım…
————————————
BASIN SPONSORU
FOTOĞRAF AKADEMİSİ 2013
Şehir Fotoğraf Kulübü 3. yılına büyük bir organizasyon ile başlıyor.
Fotoğraf’a geniş açıdan bakmak ve sektörde kendi kendini geliştirmek isteyen herkesin katılımına açık olan Fotoğraf Akademisi kapsamında farklı fotoğrafçılık alanlarından uzman isimler tecrübelerini paylaşacaklar.
Bu yıl PhotoWorld‘ün basın sponsorluğuyla ilki düzenlenecek olan Fotoğraf Akademisi 6 hafta sürecek olup 2 Mart’ta başlayacak ve cumartesi günleri 13.00 – 18.00 saatleri arasında İstanbul Şehir Üniversitesi’nde gerçekleşecek.
Talha Tolunalp
İstanbul Şehir Üniversitesi
Psikoloji Lisans Programı
1. Sınıf Öğrencisi
Özet
“Toplumu bireyler oluşturur” klişesinden hareketle “toplumu bireyler değiştirir” kanısına ulaşılabilir ve bireyleri değiştirmek de, onların bilinçaltını etkileyebilmekle mümkündür. Bireyin bilinçaltından bilinçdışına giden en etkili kanalların reklam ve sinema olduğu 50’li yıllarda anlaşıldı ve “bilinçaltı reklamcılık” terimi ortaya çıktı. Bunun üzerine tüketicinin ürünü almasına yönelik bilinçaltı mesajlar içeren birçok reklam yapıldı ve bu reklamlarda bireyin bilincinin algılama eşiğinin altında kalan bir takım unsurlar kullanılarak bilinçdışı hedef alındı. Sonraları bu tekniğin amacına ulaştığı anlaşıldı ve bu teknik sinema, animasyon ve çizgi filmlerde de kullanılmaya başlandı. Lakin bu kullanımlar, “amaç” anlamında, bir ürünü satmaya yönelik olan bilinçaltı mesajlar kadar masum değildi. Dolayısıyla bu kullanımların, hem empoze etmeye çalıştığı mesajları hem de hedef kitlesi itibariyle amacını aşmış ve tehlikeli boyutlara ulaşmış olduğunu söylemek mümkün. Çünkü bu mesajlar bir inancın ya da görüşün propagandasını yapma, psikolojik savaş başlatma, yanlış bilgilendirme gibi amaçlarla kullanılmaya başlandı. Beklenen sonuçlar yavaş yavaş alınıyor ve bilinçaltı mesajlar uluslararası düzeyde bile etkisini göstermeye başlıyor. Dolayısıyla toplumsal problemler de hızla artış gösteriyor fakat bilinçaltı mesajların bu kayda değer etkisi göz ardı ediliyor ya da ettiriliyor. Bu makalede, bilgilendirme ve farkındalık oluşturma amacıyla, 5N1K yöntemiyle bilinçaltı mesajlar üzerinde durulacak, bu mesajların toplumsal etkileri detaylı olarak anlatılacak ve olumsuz etkilerine karşı yasal düzenlemeler ve alınabilecek diğer önlemler kaynaklar yardımıyla açıklanacaktır.
Okumaya devam et “Sübliminal Mesajlar ve Toplumsal Etkileri”
Uzun zamandır bir şiir yazmak istiyordum. Beklediğim ilhamın bu hafta gelmesi üzerine; oturup şiir yazmaya karar verdim. Ve böyle bir eser (tabi buna eser denirse) çıktı ortaya. Burada sizlerle paylaşmak istedim. “Umarım beğenirsiniz” demeyeceğim çünkü bu şiiri, beğenilmesi ya da daha edebi söylemek gerekirse; sanatsal haz uyandırması amacıyla filan yazmadım. Sadece duygularımı kelimelerle ifade etmek istedim.
Biraz lirik, biraz didaktik özellik gösteren; içerisinde biraz uyak ve redif barındıran; düzensiz bir kafiye düzenine de sahip olmakla birlikte; son derece serbest bir hece ölçüsü ile yazmış olduğum ilk şiirimi merak ediyorsanız –ki buraya kadar yazdıklarımı okuduysanız, ilk şiir deneyimimin sonucunu merak etmemiş olma ihtimaliniz ‘yok’ denecek kadar az– ; lütfen okumaya devam ediniz…
“Yorum yazın” demiyorum ama yazan olursa da sevinirim.
Şimdi sizi şiirimle baş başa bırakıyorum.
Talha Tolunalp 